EĞİTİM KOÇLUĞU

  • Öğrencinin ;
  • Var olan potansiyelini ortaya çıkmasına yardımcı olmak,
  • Kendini tanımasına, güçlü ve zayıf yönlerini görmesine yardımcı olmak,
  • Yaşantısını mutlu ve başarılı bir şekilde sürdürmesine yardımcı olmak,
  • Belirlenmiş hedeflere ulaşmak için stratejiler belirleyip, yönlendirmek,
  • Öz güvenin oluşmasına katkıda bulunmak,
  • Verimli ders çalışma yöntem ve tekniklerini kullanmayı öz disiplinli bir şekilde teşvik etmek,
  • Okuldaki başarısını yükseltmek ve takip etmek,
  • Sınav sürecindeki stres ve sınav kaygısının azaltılmasına yardımcı olmak,
  • Ders çalışma plan ve program  geliştirmek ve takip etmek,
  • Sınav başarısının takip etmek,
  • Aile içerisinde iletişim yönündeki sorunlarının azalmasına yardım etme,
  • Arkadaş  ve çevresindeki kişilerle iletişimlerinin sağlıklı bir şekilde gelişmesine katkı sunmak,
  • Yeteneklerini ve ilgisini tespit edip, mesleki  ve kariyer danışmanlığı yapmak,

AİLE EĞİTİMİ

TANIŞMA VE PROGRAMIN TANITIMI

  1. Uygulanacak aile eğitim programının önemi üzerinde durulur.
  2.  Program süresince uyulması gereken grup kuralları anlatılır.
  3. Anne -baba olarak çocuklarının sahip olduğu güçlü yanlarını bilmenin, çocukların gelişimine katkısı anlatılır.

AİLENİN YAPISI VE ÖNEMİ

  1. Ailenin tanımı yapılır ve ailenin insan yaşamındaki önemi anlatılır.
  2. Aile türleri, ailenin işlevleri anlatılır.
  3. Ailenin sosyal kültürel işlevleri arasında yer alan kendi inanç sistemi ve pratiklerini çocuğuna öğretmesinden bahsedilir.
  4. Aile içi ilişkilerin önemin anlatılır.
  5. Aile içi ilişkilerin  ve aile üyelerinin çatışma ve çözüm yolları anlatılır.
  6. Aile tutumları ve çocuklar üzerindeki etkileri üzerinde durulur.

ERGEN GELİŞİMİ 

Ergenlik döneminin genel özellikleri anlatılır.

  1. Bedensel , zihinsel, ahlak ve cinsel gelişim anlatılır.
  2. Cinsiyet rollerinin önemi, çocukları nasıl etkilediği anlatılır.
  3.  Toplumsal cinsiyet eşitliği üzerinde durulur.

4.Bu süreçte anne babaların nelere dikkat etmesi gerektiği ve  çocuklarının gelişimlerini nasıl destekleyebileceği anlatılır.

5.Ergenlik döneminde benlik gelişiminin ne olduğu anlatılır.

6.Anne babaların, arkadaş ortamının, medyanın ve rol modellerinin benlik gelişimi üzerindeki etkileri anlatılır.

7.Ergenin benlik gelişimini desteklemede anne babaya düşen görevler anlatılır.

8.Anne babalara ergenlerin duygusal dünyaları ve sosyal, duygusal gelişimlerinin nasıl desteklenebileceği açıklanır.

ERGENLERLE İLETİŞİM

  1. Kişilerarası iletişim,
  2. İletişimin aile yaşamı ve çocuklar üzerindeki olumlu-olumsuz etkileri,
  3. Çocuklarla iletişimde sahip olunması gereken dinleme, saygı, kabul, empati, içtenlik ve dürüstlük, kendini açma,
  4. Temel iletişim becerileri üzerinde durulur.
  5.  İletişim becerilerinin çocukların ruhsal gelişimleri açısından önemi ve anne-babaların iletişimsel davranışlarının çocukları üzerindeki etkileri üzerinde durulur.

ERGEN VE AKRAN İLİŞKİLERİ

  1. Akran ilişkileri ve bunun ergenin gelişimi üzerindeki önemi,
  2. Akran baskısı ve akran zorbalığı kavramları,
  3.  Kabul gören ve görmeyen akranların özellikleri,
  4.  Arkadaş seçiminde etkili olan faktörler,
  5.  Romantik ilişkilerde sağlık ve sağlıksız ilişkilerin özellikleri,
  6.  Eş/partner şiddeti ile bu konularda anne babaya düşen sorumluluklar anlatılır.

ERGENİN OKUL YAŞAMI

  1. Ergenlik döneminde çocukların başarılarını nelerin etkilediği,
  2.  Öğrenme stilleri ve stratejileri,
  3. Sınav kaygısı ve sınav kaygısının nelere yol açtığı,
  4. Sınav kaygısını engellemek için anne babaların çocuklara nasıl yardımcı olabileceği,
  5. Çocukların okula gitmek istememe nedenleri ve okuldan kaçma, okulu terk nedenleri anlatılır.

ERGENLİKTE DUYGUSAL VE RUHSAL SORUNLAR

  1. Ebeveyn ve ergenlerde stres ve stres yönetimi,
  2. Depresyon, ergenlikte depresyon, belirtileri ve nedenleri,
  3.  Anne babaya düşen görevler, intiharla ilgili uyarı sinyalleri,
  4. Öfke ve öfke durumunda bir ergenle nasıl başa çıkılabileceği anlatılır.
  5. Ergenlikte beden algısı, beden algısı ile ilgili ruhsal ve duygusal sorunlar ,Yeme bozuklukları anlatılır.

ERGENLİKTE RİSKLİ DAVRANIŞLAR

  1. Bağımlılığın ne olduğu anlatılır.
  2. İnsanların nelere bağımlı olabileceği,
  3. Madde bağımlılığının aşamaları, madde bağımlılığını önleme konusunda ebeveynlere düşen görevler anlatılır.
  4. Madde bağımlılığının fiziksel, psikolojik ve sosyal belirtileri,
  5. Çocukların madde kullanması ve evden kaçması durumunda neler yapılması gerektiği üzerinde durulur.
  6. Teknoloji bağımlılığının önlenmesi ile ilgili yapılması gerekenler,
  7. Teknoloji bağımlılığı ile ilgili anne babaların yapması gerekenler anlatılır.

CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMİ

  1. Cinsel sağlık eğitiminin ne olduğu ve önemi anlatılır.
  2.  Çocukların cinsellikle ilgili bilgi kaynaklarının neler olabileceği, ne gibi cinsel davranışlar gösterebilecekleri,
  3. Ergenlik döneminde hijyen konusunda dikkat edilmesi gerekenler anlatılır.
  4.  Ergenlere vereceğimiz cinsel sağlık eğitiminin içeriği anlatılır.
  5. Cinsel sağlık eğitimi verirken nelere dikkat etmeliyiz?
  6. Çocuklarımızla nasıl konuşabileceğimiz anlatılır.

ERGENİN KARİYER GELİŞİMİ

  1. Meslek ve kariyer kavramları,
  2. Meslek seçim süreci, genel olarak hangi mesleklerin ne gibi beceriler, yetenekler ve ilgiler gerektirdiği anlatılır.
  3. Anne babaların beklentileri ile çocukların beklentilerinin farklı olabileceği anlatılır.
  4. Ergenlerin lise sonrası eğitim seçenekleri anlatılır.

STRES YÖNETİMİ

  1. Stres nedir?
  2. Stresin nedenleri nelerdir?                          
  3. Stresin belirtileri nelerdir?
  4. Stres yönetimini nasıl gerçekleştiririz?
  5. Meditasyun hakkında bilgi verilip uygulama yapılır.

ÖZGÜVEN  

  1. Özgüven nedir?                                                      
  2. Özgüvenli insan nasıl olmalıdır?           
  3. İdeal görünümler.
  4. Anne-baba olarak çocuklarımızın özgüvenini geliştirmesinde nelere dikkat etmeliyiz?

SAĞLIKLI YAŞAM

  1. Vücudumuzdaki denge hâlini korumak,
  2. Hareketli olmak, fiziksel egzersiz yapmak,
  3. Bağımlılıktan korunma,
  4. Hastalıklardan korunma ve tedavi olma,
  5. Sağlıklı ve yeterli beslenme,
  6. Sağlık okur yazarlığı olma,
  7. Kişisel hijyene özen gösterme,

Öğrenme Yöntem ve Teknikleri

OKUL BAŞLARKEN ÖĞRENME YÖNTEM ve TEKNİKLERİ

Öğrenme Stilleri;

Öğrenme kişiye özgüdür; yaşa, kültüre, başarı düzeyine, zeka seviyesine göre değişir.

Öğrenme stili; nerede, ne zaman, kiminle ya da ne ile hangi ışıkla, yiyecekle ya da müzikle çalışmaktan hoşlandığımızla ilgili tercihimizdir.

Öğrenme stilleri; Görsel, İşitsel ve Hareketsel olmak üzere üç gruba ayrılır.

Görsel Öğrenenler

  • En iyi görerek öğrenirler.
  • Tertipli düzenlidirler, dağınıklığı sevmezler.
  • Masada ya da sırada ders araç ve gereçleri belirledikleri yerlerde tutarlar.
  • Düz anlatım yönteminden yeterince yararlanmazlar.
  • Tahtaya yazı yazılmasını ve her şeyi not etmeyi severler.

İşitsel Öğrenenler

  • Ses ve müziğe duyarlıdırlar.
  • Sohbet etmeyi, birbirleri ile konuşmayı severler.
  • Daha çok konuşarak, tartışarak öğrenirler.
  • Yazmayı ve not tutmayı sevmezler.
  • Dinlemeyi tercih ederler.
  • Ders çalışmak için sessiz yere ihtiyaç duyarlar.
  • Ders çalışırken kendi kendine yüksek sesle okumalarına ya da bir başkasının okuyup onların dinlemelerine izin verilmelidir.

Hareketsel / Dokunsal Öğrenenler

  • Oldukça hareketlidirler.
  • Sınıfta yerlerinde duramazlar.
  • Uzun süre yerinde oturmakta zorlanırlar.
  • Geleneksel okul sisteminden kötü yönde etkilenirler ve genellikle istenmeyen öğrenci haline gelirler.
  • Öğrenebilmeleri için mutlaka ellerini kullanacakları, yaparak – yaşayarak öğrenme dediğimiz öğrenme tekniklerinin uygulanması gerekir.
  • Öğrenirken fiziksel olarak katılmayı tercih ederler.

Öğrenme Stratejileri:

  • Öğrenme stratejilerini kullanan öğrenciler, öğrendiklerini ezberlemezler.
  • Öğrendikleri hakkında düşünürler, anlamaya ve özümsemeye çalışırlar.
  • Öğrenmede tek kaynağa bağlı kalmazlar.
  • Çeşitli kaynaklardan topladıkları bilgileri sentez ederler.
  • Zamanı iyi kullanırlar.
  • Çok çalışmanın değil, etkili çalışmanın önemli olduğunu bilirler.
  • Öğrenirken yanlış yapmaktan korkmazlar, yanlış yapmanın doğal olduğunu bilirler.
  • Öğrenirken aşamayacakları güçlüklerle karşılaşınca yardım istemekten çekinmezler.
  • Okuduklarını, duyduklarını sorgularlar.
  • Özet çıkarma, konuyu başkasına anlatma gibi yöntemleri kullanır, konuyla ilgili soru çözer, neden-sonuç ilişkilerini bulurlar.
  • Öğrenilenleri gözlerinde canlandırırlar, benzerlikleri ve aralarındaki farkları bulurlar.

Sınav Kaygısı Nedir?

Sınav Kaygısı Nedir ?

Sınav kaygısı; öğrenilen bilgilerin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygı olarak tanımlanır.

  • Biraz kaygı ve stresin zararı yoktur,
  • Hiç kaygısız olmaktan iyidir,
  • Biraz stres uyuşukluktan kurtarır zindeleştirir,
  • Stres ve kaygı kontrol edilemezse, panik düzeyine çıkarsa zararlı olur,
  • Aşırı kaygı kişinin çalışmasını engeller,
  • Aşırı kaygılı kişi çok çalışmasına rağmen az öğrenir,
  • Sınavlara ne kadar iyi hazırlansa da başarılı olmaz.

Sınav kaygının zihinsel belirtileri;

  • ‘‘Yapamayacağım, başarısız olacağım, kötü not alacağım, rezil olacağım, ailemi hayal kırıklığına uğratacağım’’ gibi olumsuz düşünceler.
  • Unutkanlık ,dikkatini toplamada güçlük çekme,
  • Sınav sorularını okuyup anlamada güçlük çekme,
  • Düşüncelerini düzenlemede güçlük çekme,
  • Konuları hatırlamada güçlük çekme gibi.

Sınav kaygısının fiziksel belirtileri;

  • Baş ve kas ağrısı,
  • Sabahları kendini yorgun ve halsiz hissetmesi,
  • Uyumakta zorlanma,
  • Mide ağrısı, mide bulantısı, kabızlık ve ishal,
  • Çarpıntı, düzensiz kalp atışları,
  • Terleme, eli ayağı titreme,
  • Yemek alışkanlıklarında değişiklik(aşırı yeme ya da iştahsızlık),
  • Ellerin soğuk yada terli olması vb.

Sınav kaygısının duygusal belirtileri;

  • Gerginlik, huzursuzluk, sinirlilik,
  • Kolay ağlama,
  • Hata yapma, bildiklerini unutma korkusu, sınavı bitirememe korkusu, doğru çalışamama korkusu vb.
  • Çaresizlik, panik duyusu.
  • Karamsarlık, güvensizlik,
  • Sürenin yetmeyeceğine, gelecekte olacağı tahmin edilen olumsuz durumlara dair yaşanan endişe,
  • Aşırı sakin olma veya aşırı sabırsızlık,
  • Heyecan yetersizlik duyguları(daha zayıf ve beceriksiz olduğunu düşünme.)

Sınav kaygısının ortaya çıkma nedenleri;

  • Zamanı iyi kullanamama,
  • Planlı çalışma alışkanlığının olmaması,
  • Amaçların ulaşılmaz oluşu,
  • Hedef belirleyememesi,
  • Ebeveynlerin aşırı koruyuculuğu,
  • Ebeveynlerin güvensiz ve yüksek beklentili olmaları,
  • Sınavda ya başarılı olmazsam aileme ve çevremdekilere ne derim,
  • Ebeveynlerin öğrencinin başarısızlıklarını abartıp başarılarını küçümsemesi,
  • Ebeveynlerin sevgilerini esirgemeleri.

Sınav kaygısının davranışsal belirtileri;

  • Kaçma (ders çalışmayı bırakma, sınavı yarıda bırakma),
  • Kaçınma (ders çalışmayı erteleme, sınava girmeme),
  • Sınav sırasında dona kalma.

Sınav Kaygısı İle Baş Etme Yöntem ve Teknikleri

  • Sınava Planlı Programlı Çalışma;
    • Evde derse hazırlık
    • Sınıfta ders dinlemek
    • Günlük tekrar
    • Sınav öncesi genel tekrar
  • Uyku, Dinlenme ve Beslenme;
    • Sınava yeterince çalıştığınız ve elinizden geleni yaptığınız konusunda kendinize sürekli telkin verin.
    • Nefes egzersizi çalışmaları yapın.
    • Uyku düzeninize mümkün olduğu kadar sadık olun.
    • Gece yarılarına kadar ders çalışmak yerine; gün içinde programlı ve düzenli bir çalışma sistemi oluşturun.
  • Olumsuz düşünceler ve inançlardan kurtulma;
    • Eğer başarılı olamazsam aileme ne söylerim,
    • Bu sınavda başarılı olamayacağım,
    • Ellerim titriyor ne yapacağım,
    • Ben yetersizim, aptalın tekiyim… gibi olumsuz ve yıkıcı düşüncelerden mümkün olduğunca uzak durun.
  • Olumlu ve gerçekçi düşünceler oluşturmaya çalışın;
    • Sonuç her ne olursa olsun ailem beni seviyor.
    • Bu sınavda başarılı olacağım.
    • Elimden geleni yapacağım.
    • Bu sınav için yeterleyim.
    • Ben akıllı biriyim, başaracağım.
  • Kendinizi rahatlatın;
    • Boş zamanlarınızda arkadaşlarınızla ve ailenizle vakit geçirmeye çalışın.
    • Sizi rahatlatan hoşunuza giden aktiviteler yapmaya çalışın.
    • Ayrıca birkaç dakika gözlerinizi kapatarak sizi mutlu eden bir anıyı ya da bir yeri hayal edin.

Ailelere öneriler

  • Güven ve sorumluluk vermeli, önemsemeli, olumlu geri bildirimde bulunmalıdır.
  • Sınava ilişkin konuşmalarda özenli davranmalı, gerçekçi olmalı, akranlarıyla karşılaştırmaktan kaçınmalıdır.
  • Duygu ve düşünce paylaşımı, empati önemlidir.
  • Sınavı önemsememe, ölüm kalım sorunu yapmama,
  • Aile bireyleri uygun rol modeli olmalı, uygun aile ortamı sağlamalı ve uygun problem çözme davranışları geliştirilmelidir.
  • Ergenlerin okuldaki başarıları yanı sıra evde de başarıyı tadabilecekleri fırsatlar verilmeli.
  • Evde yapabilecekleri zorlukta işler verilmeli.
  • Adım adım başarıyı yakalayabilmeleri sağlanmalı.
  • Anında geri bildirim verilmeli.
  • Öğrenci için tutarlı beklenti içinde olunmalı,
  • Öğrencinin kapasitesinin üstünde başarı beklememeliyiz.
  • Mükemmeliyetçi olmamalıyız ,
  • Başkaları ile kıyaslamamalıyız,
  • Sevgiyi araç olarak kullanmamalıyız.

KARİYER BELİRLEME VE SINAVLARA HAZIRLIK

Meslek – Kariyer

Meslek; Bir kimsenin hayatını kazanmak için yaptığı, ürün ya da hizmet sağlamaya yönelik belli bir eğitimle kazanılan bilgi ve becerilere dayalı etkinlikler bütünüdür.

Kariyer; Mesleğe göre daha kapsamlı bir kavram olup kişinin yaşam boyu yaptığı işlerin bir toplamıdır.

Kendini Tanımak; Kendini tanımak ilgi, istek, yetenek ve değerlerinin farkında olmaktır.

İstek; neler yapmak istediğiniz,

İlgiler; nelerden hoşlandığımız,

Yetenekler; neleri yapabildiğimiz,

Değerler; neye önem verdiğimizdir.

Seçeceğimiz meslekte nelere dikkat etmeliyiz?

Bir mesleğin bizim ilgi, istek, yetenek, değer ve kişilik özelliklerimizle örtüşmesi bu mesleği seçmek için yeterli değildir. Bir meslek hakkında ilave bilgilere ihtiyaç duyarız.

  • Seçeceğim meslek için nasıl bir eğitim almak gerekiyor?
  • Mesleğin geleceği var mı?
  • Mesleği yaparken belirli kıyafetleri(üniformaları) giyme zorunluluğu var mı?
  • Seçeceğimiz meslekte nelere dikkat etmeliyiz?
  • Genel olarak çalışma saatleri nelerdir?
  • Çalışma ortamları uygun mu?
  • Çalışma saatlerinde esneklik var mı?
  • Evde çalışabilmek mümkün mü?
  • Seçilen meslek iş seyahati gerektiriyor mu?
  • İlerleme olanakları var mı?
  • Ücret durumu nasıl?
  • Seçilen meslek alternatif işlerde çalışma olanağı sağlıyor mu?

Seçmeyi düşündüğümüz mesleğimiz için ön çalışma olarak neler yapmalıyız?

  • İlgilenilen meslek alanı ile ilgili bazı kurum ve kuruluşlarda gönüllü olarak çalışmak.
  • Yaz tatillerinde ilgilenilen meslek alanıyla ilgili bir işte çalışarak tecrübe kazanmak.
  • İlgi duyulan meslek alanında çalışanın bir gününü izlemek.
  • Okuldaki psikolojik danışmandan (rehber öğretmenden) yardım istemek.

Sınavlara Hazırlık

  • Dershaneye giderek sınava hazırlanma,
  • Hem okula hem dershaneye giderek sınava hazırlanma,
  • Okula giderken sınavlara hazırlanma.

Sınav kaygısını önlemek için neler yapmalıyız?

  • Sınava yeterince çalıştığınız, elinizden geleni yaptığınız ve başarılı olacağınız konusunda kendinize sürekli telkin veriniz.
  • Nefes egzersizi çalışmaları yapınız.
  • Sınav kaygısını önlemek için neler yapmalıyız?
  • Uyku düzeninize mümkün olduğu kadar sadık olunuz.
  • Gece yarılarına kadar ders çalışmak yerine; gün içinde programlı ve düzenli bir çalışma sistemi oluşturunuz.

Sınav kaygısını önlemek için neler yapmalıyız?

Boş zamanlarınızda arkadaşlarınızla ve ailenizle vakit geçirmeye çalışın.

Sizi rahatlatan hoşunuza giden aktiviteler yapmaya çalışın.

Ayrıca birkaç dakika gözlerinizi kapatarak sizi mutlu eden bir anıyı ya da bir yeri hayal edin.

Ailelere Öneriler

Güven ve sorumluluk vermeli, onu önemsemeli, olumlu geri bildirimde bulunmalı.

Sınava ilişkin konuşmalarda özenli davranmalı, gerçekçi olmalı, akranlarıyla karşılaştırmaktan kaçınmalı.

Duygu ve düşünce paylaşımında empati kurulmalı.

Sınavı önemsememe ya da ölüm kalım meselesi yapılmamalı.

Anında geri bildirim veriniz.

Beklentinizde tutarlı olunuz.

Kapasitesinin üstünde başarı beklemeyiniz.

Mükemmeliyetçi olmayınız.

Başkaları ile kıyaslamada bulunmayınız.

Sevgiyi araç olarak kullanmayınız.

Çocuklara ve ergenlere; evde kendi yaşamı için gerekli fırsat verilmeli,

Evde yapabilecekleri zorlukta işler verilmeli,

Adım adım başarıyı yakalayabilmeleri sağlanmalı.

ÇOCUK ve ERGENLERDE ÖĞRENME

Öğrenme Stilleri;

Öğrenme kişiye özgüdür; yaşa, cinsiyete, kültüre, başarı düzeyine, zekâ seviyesine göre değişir.

Öğrenme stili; nerede, ne zaman, kiminle ya da ne ile hangi ışıkla, yiyecekle ya da müzikle çalışmaktan hoşlandığımızla ilgili tercihimizdir.

Öğrenme stilleri; Görsel, İşitsel ve Hareketsel olmak üzere üç gruba ayrılır.

Görsel Öğrenenler

  • En iyi görerek öğrenirler.
  • Tertipli düzenlidirler, dağınıklığı sevmezler.
  • Masada ya da sırada ders araç ve gereçleri belirledikleri yerlerde tutarlar.
  • Düz anlatım yönteminden yeterince yararlanmazlar.
  • Tahtaya yazı yazılmasını ve her şeyi not etmeyi severler.

İşitsel Öğrenenler

  • Kendi kendilerine konuşurlar.
  • Ses ve müziğe duyarlıdırlar.
  • Sohbet etmeyi, birbirleri ile konuşmayı severler.
  • Daha çok konuşarak, tartışarak öğrenirler.
  • Yazmayı ve not tutmayı sevmezler.

İşitsel Öğrenenler

  • Dinlemeyi tercih ederler.
  • Ders çalışmak için sessiz yere ihtiyaç duyarlar.
  • Ders çalışırken kendi kendine yüksek sesle okumalarına ya da bir başkasının okuyup onların dinlemelerine izin verilmelidir.

Hareketsel / Dokunsal Öğrenenler

  • Oldukça hareketlidirler.
  • Sınıfta yerlerinde duramazlar.
  • Uzun süre yerinde oturmakta zorlanırlar.
  • Geleneksel okul sisteminden kötü yönde etkilenirler ve genellikle istenmeyen öğrenci haline gelirler.

Hareketsel / Dokunsal Öğrenenler

  • Öğrenebilmeleri için mutlaka ellerini kullanacakları, yaparak – yaşayarak öğrenme dediğimiz öğrenme tekniklerinin uygulanması gerekir.
  • Öğrenirken fiziksel olarak katılmayı tercih ederler.
  • Rahat giyinmeyi severler.

Öğrenme Stratejileri:

  • Öğrenme stratejilerini kullanan öğrenciler, öğrendiklerini ezberlemezler.
  • Öğrendikleri hakkında düşünürler, anlamaya ve özümsemeye çalışırlar.
  • Öğrenmede tek kaynağa bağlı kalmazlar.

Öğrenme Stratejileri:

  • Çeşitli kaynaklardan topladıkları bilgileri sentez ederler.
  • Zamanı iyi kullanırlar.
  • Çok çalışmanın değil, etkili çalışmanın önemli olduğunu bilirler.
  • Öğrenirken yanlış yapmaktan korkmazlar, yanlış yapmanın doğal olduğunu bilirler.

Öğrenme Stratejileri:

  • Öğrenirken aşamayacakları güçlüklerle karşılaşınca yardım istemekten çekinmezler.
  • Okuduklarını, duyduklarını sorgularlar.
  • Özet çıkarma, konuyu başkasına anlatma gibi yöntemleri kullanır, konuyla ilgili soru çözer, neden-sonuç ilişkilerini bulurlar.
  • Öğrenilenleri gözlerinde canlandırırlar, benzerlikleri ve aralarındaki farkları bulurlar.

STRESLE BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ

Stres Nedir?
Stres, vücudumuzun içerdeki ve dışardaki çeşitli uyaranlara karşı verdiği otomatik tepkidir. Yani stres, üzerimizde hissettiğimiz baskı ve gerginlik durumudur.
Stres tepkisi, kendinizi korumak adına ortaya çıkar fakat yoğunluğu çok fazla arttığında yaşam kalitenizi bozabilir.
Stresle başa çıkma, sizi rahatsız eden içinde bulunduğunuz durumdan kurtulma ya da o durumun üstesinden gelme mücadelesidir. Çoğu insanın kullandığı stres ile başa çıkma yöntemleri faydadan çok zarar veren yöntemlerdir. Genellikle insanlar stresli iken bir çözüm üretmek yerine, içerisinde oldukları durumun ne kadar kötü olduğunu ne yapsa değişmeyeceğini düşünürler ve umutsuzluğa kapılırlar.

Stres Belirtileri Nelerdir?
• Karar vermekte zorlanma, zihin karışıklığı ve alınganlığın artması.
• Çevreye olan ilginin azalması, sosyal hayatın zayıflaması.
• Olumlu düşüncelerden ziyade olumsuzluklar üzerine odaklanmak.
• Konsantrasyon eksikliğinin artması.
• Dikkat azalması, unutkanlığın artması.
• Eskiye göre duyarsızlığın artması.
• Gelecekle ilgili olumsuz düşüncelerin artması.
• Aklımızın sürekli bir şeylerle meşgul olması.
• Baş ağrısı, nefes darlığı ve ellerde titreme görülmesi.
• Uyku düzeninde bozulması.
• Sese ve gürültüye karşı duyarlılığın artması.
• Kalp çarpıntısı, mide ağrısının olması.
• Yorgunluk ve bitkinlik hissinin oluşması.
• Ellerde ya da bütün vücutta aşırı terleme olması.
• Tuvalete gitme sıklığının artması.
• Ağız ve boğazda kuruluk hissinin oluşması.
• Aşırı yemek yeme ya da iştah kaybı olması.
• Boyun ve sırt ağrılarının ortaya çıkması.
• Kadınlarda adet öncesi kaygı ve gerilimin artması.
• Huzursuzluk, gerginlik ve kaygının artması.
• Durgunlaşma ve kayıtsızlık oluşması.
• Duygusal hassaslığın artması, ani öfkelenmelerin artması.
• Kişinin kendini yetersiz ve değersiz hissetmesi.
• Öz güven duygusunun azalması.

STRESLE BAŞ ETMEK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?

  1. Düzenli olarak egzersiz yapıp bol bol yürüyünüz, kendinizi doğaya bırakınız.
  2. Çevrenizin farkına varınız, anı yaşayınız ve yaşamaktan zevk alınız. Bulunduğunuz ortamı değiştiriniz, kısa ya da uzun süreli tatile çıkınız.
  3. Olumlu yanlarınıza ve başarılarınıza odaklanarak kendinizle ilgili pozitif düşünceler oluşturunuz.
  4. Aileniz, arkadaş çevreniz ve sosyal gruplardan mutlaka destek alınız.
  5. Alacağınız kararları sürekli ertelemeyiniz, kararlarınızı yerinde ve zamanında almaya çalışınız. Vereceğiniz kararların önem sırasına göre listesini çıkarınız.
  6. Gerektiğinde hayır demeyi biliniz.
  7. Hayatınızdaki belirsizlikleri azaltmak için çaba harcayınız.
  8. Stresle başa çıkma kitapları okuyunuz.
  9. Kendinize gerçekçi, ulaşılabilir ve uygulanabilen hedefler belirleyiniz.
  10. Kendi hakkınızı korurken başkalarının hakkını koruyan davranışlar sergileyiniz.
  11. Sizi geren sizin sorunlarınızı attıran ortamlardan uzaklaşınız. Nefes ve gevşeme egzersizleri yapınız.
  12. Uykunuzu yeteri kadar alınız. Alkol, sigara ve bağımlılık yapan maddelerden uzak durunuz.
  13. Stresi azaltmak için dengeli ve düzenli besleniniz.
  14. Zamanınızı mutlaka planlayınız, önceliklerinizi belirleyiniz.
  15. Kendinize değer verininiz, kendinizi seviniz, öz güveninizi güçlendiriniz.
  16. Teknolojik aletlerden, ekranlardan ve bildirimlerden uzaklaşınız. Her gün kendiniz için sessiz sakin bir zaman dilimi belirleyiniz.
  17. Stresle başa çıkmakta zorlaştığınızda, çevrenizden ve bir uzmandan destek alınız.

Biz insan olarak sorunsuz bir hayat yaşamayı hayal ederiz. Hayatımızda mükemmel bir adalet aradığımız için en ufak bir olumsuzlukta mutsuz oluruz. Oysa bazı gerçekleri kabul etmeliyiz. Hayatta değiştirebileceğimiz şeyleri görerek değiştirme cesaretine sahip olmalıyız. Öte yandan değiştiremediklerimizi de kabullenmeliyiz.

DİSLEKSİ (Özgül Öğrenme Güçlüğü)

DİSLEKSİ: Çocuk ve ergenlerin normal ve normal üstü zekaya sahip olmasına karşı, okuma yazma, aritmetik alanlarında yaşıtlarından düşük başarı sergilemesidir. Bu durum görme, işitme sorunlarından kaynaklanmamaktadır. Psikolojik nedenlere bağlı değildir. Bilgiyi edinme ve aktarma sırasında yaşanan sıkıntılardır. 

Çocuk ve Ergenlerde Özgül Öğrenme Güçlüğü Belirtileri

  1. Konuşmada gecikme görülür.
  2. Birbirine yakın heceli kelimelerde sesleri karıştırır.
  3. Ayakkabıların bağlanmasında başarısızlık yaşar.
  4. Sağını-solunu karıştırır.
  5. Bir iş yapılırken her iki el de kullanılır, kullanılacak el seçimini doğru yapamaz.
  6. Alfabedeki harf ve seslerin öğrenilmesinde zorluk yaşar.
  7. Zaman ve yön kavramlarını birbirine karıştırır.
  8. Renkleri, şekilleri ve sayıları öğrenmede güçlük çeker.
  9. Okumayı geç ve zor öğrenir, yavaş ve hatalı okur.
  10. Matematikte öğrenme güçlüğü çeker.
  11. Çarpım tablosunu öğrenmede güçlük çeker.
  12. İmla ve noktalama hataları yapar.
  13. d ile b, p ile b vb. harfleri karıştırır.
  14. Okuduğunu anlamada güçlük çeker.
  15. Okurken harfleri karıştırır.
  16. Benzer kelimeleri birbirine karıştırır.
  17. Bazı kelimeleri yanlış heceler, hece atlar, heceleri tersten okur ve yazar.
  18. Sayfaları yanlış ve düzensiz kullanır, çizgiler arasında yazmada zorluk yaşar.
  19. Kelimeleri çok yer kaplayacak şekilde aralıklı ya da birbirine çok bitişik yazar.
  20. Yazıları geç ve yavaş yazar, yazı bozuklukları sık görülür.
  21. Yuvarlak ve düz çizgiden oluşan harfleri yazmada zorluk yaşar.
  22. Dikkat dağınıklığı veya erken unutma görülebilir.
  23. Problem çözme becerileri daha az gelişmiştir.
  24. Yazılı sınavlarda başarısızlık oranı sözlü sınavlara kıyasla daha yüksektir.
  25. Zamanı kullanma, kavrama ve söylemede zorluk çeker.
  26. Kurulan cümlelerin sonunu getirmede zorluk çeker, genelde kısa cümleler kurar.
  27. Aşırı hareketli ya da aksine çok durağan olabilir.
  28. Birden fazla işlem gerektiren problemlerde sorun yaşar.
  29. Soyut kavramları algılamada zorluk yaşar.
  30. Görsel ve işitsel algıda yavaşlık görülür.
  31. Motor koordinasyon sorunları yaşanır.

DİSLEKSİ HASTALIĞI KİMLERDE GÖRÜLÜR?

Disleksi iki durumda değerlendirilir. Okul öncesi çağda çocuklarda ortaya çıkar aynı zamanda okul çağındaki çocuklarda da görülür. Okul öncesi çağdaki çocuklarda renk, şekil, sayıları öğrenme konusunda birtakım güçlükler görülebilir. Okul çağındaki çocuklarda ise yazarken eksik yazma, hatalı yazma, ifade etme anlamında da güçlüklerin görüldüğü söylenebilir.

Sadece belirtilerden yola çıkarak çocuğa disleksi tanısı koymak elbette doğru bir yaklaşım değildir ancak eğitimciler ve aileler bahsettiğimiz sorunları gözlemledikleri takdirde mutlaka durumu ciddiye almalı ve bir uzmana başvurmalıdır.

Çocuk ve Ergenlerle İletişim

Aile içinde gerek eşimizle gerekse çocuklarımızla kuracağımız sağlıklı, doyurucu ilişkilerin temeli iletişimdir.

İletişim konusunda ne kadar bilinçli ve becerikli olursak, çocuklarımızla o kadar iyi ilişki kurarız.

Bu ilişkiler hem bizi hem de çocuklarımızı mutlu eder.

Çocuklarımızla kaliteli iletişim kurabilmemiz için;

Çocuklarımızı doğru bir şekilde dinlemeliyiz.

Çocuklarımızla empati kurmalıyız.

Çocuklarımıza saygı duymalıyız,

Çocuklarımızla konuşurken ben dili kullanmalıyız.

Çocuklarımıza karşı içten ve dürüst olmalıyız.

Çocuklarımızla iletişimde gerektiğinde kendimizi açmalıyız.

TEMEL İLETİŞİM BECERİLERİ

Dinlemek

İyi ve etkili bir iletişimin temeli dinlemektir.

Dinlemeden karşımızdaki kişileri anlayamayız.

Çoğunlukla kendi söylemek istediklerimize öncelik veririz ve karşımızdakinin ne demek istediğini anlayamayız.

Başarılı bir iletişim için kendimizi ifade etmek kadar karşımızdakini dinlemek ve anlamak da önemlidir.

Empati Kurmak

Çocuklarımızda iletişimimizde;

Kendi bakış açımızı bir kenara koyarak olaylara onların gözüyle bakabilmeliyiz.

Onlarla empati kurabilmek için onları can kulağı ile dinlemeliyiz.

Onların duygularını ve düşüncelerini anladığımızı hissettirmeliyiz.

Onlarla empati kurdukça, ilişkilerimizin kalitesi artacaktır.

Saygı Göstermek

Saygı, bir insan olarak başkalarının farklılıklarını kabul etmektir.

Herhangi bir konuda karşımızdaki insan gibi düşünmeyebiliriz, olaylara onun baktığı gibi bakmayabiliriz. Ama onun da böyle düşünme, hissetme ve davranma hakkı olduğunu kabul etmek zorundayız.

Onların kendilerine özgü bir birey olduklarını, bizimle aynı duygu ve düşünceleri paylaşmayabileceklerini bilmemiz gerekmektedir.

Ben Dili Kullanmak

Ben dili, karşımızdaki kişi ile iletişimimizde onu suçlamadan, eleştirmeden, yargılamadan sadece kendi duygu ve düşüncelerimizi ifade etmektir.

Sen dili ise; kendi duygu ve düşüncelerimizi ifade ederken karşımızdaki insanı eleştiren, suçlayan, yargılayan dildir.

İçten ve Dürüst Davranmak

Kişiler arası ilişkilerde içtenlik ve dürüstlük, ilişkinin güven düzeyini ve kalitesini belirleyen önemli etkenlerdendir.

İçtenlik, samimiyet, sıcaklık, karşılıklı ilgi bireylerin ilişkiden sağladığı doyumu etkiler.

Kendini Açma

Kendini açma, bireyin kendi duygu, düşünce ve yaşantılarını karşısındaki kişi ile paylaşmasıdır.

Kendimizi açmamız, karşımızdaki kişinin kalitesi ve düzeyine bağlıdır.

Her konuda herkese her şeyi açamayız.

Çocuklarımız geçmişimizle ilgili soru sorduklarında, uygun bir dille anlatmalıyız.

Onlara uygun bir dille kendimizi açtığımızda samimiyetimiz,  güven duygularını geliştirmelerine yardımcı olur.

Çocuklarımızı Dinlerken Yaptığımız Hatalar;

Öğüt vermek, çözüm getirmek, yönlendirmek: “Şöyle yap, böyle yap.” “Bu şekilde hareket etmelisin.” “Planlı çalışırsan, eğlenmeye de vaktin kalır.”

Yargılamak, eleştirmek, ad takmak: “Sen zaten hep kolaycısın.” “Bebek gibi davranıyorsun.” “Çok mızmızsın.” “Hep şikayet ediyorsun.”

Sorgulamak, araştırmak, incelemek: “Neden böyle oldu?” “Sen ona ne yaptın?” “O sana ne dedi?” “Hanginiz önce söyledi?”

Teşhis etmek, tanı koymak, tahlil etmek: “Ben senin aslında neden öyle yaptığını biliyorum.” “Aslında senin derdin başka.” “Sen yarın okula gitmiyorsun anlaşılan.”

Asıl konudan uzaklaşmak ve teselli etmek

Kendine odaklanma: “Sorma yavrum benim akşama kadar canım çıktı.” “Nelerle uğraştığımı söylesem aklın almaz.”

Şaka yapma, alay etme: Karşımızdaki kişiye şaka yapar, onunla alay edersek bu durumda karşımızdaki kişi dikkate alınmadığını, hafife alındığını, küçük düşürüldüğünü hisseder.  “Yürümek zor geliyorsa sen de koştur çocuğum.”

Özellikle ergenlik döneminde çocuklarımız bizim çok konuşmamızdan pek hoşlanmazlar. Bu nedenle onlarla iletişim kurarken «on dinleyip bir söylemeliyiz.»

Onların da kendilerine özgü duygu, düşünce ve davranışları olacağını,

Bizim istediğimiz gibi bir insan olmak zorunda olmadıklarını,

Kendileri gibi olma hakları bulunduğunu kabul etmeli ve bunu onlara da hissettirmeliyiz.

Öfke Kontrolü

Öfke, bireyin istek, ihtiyaç ve planlarının engellenmesi ve karşılaştığı farklı durumların haksızlık, adaletsizlik ve kendine yönelik bir tehdit olarak algılanması sonucunda kendini savunmak ve karşısındakini uyarmak amacıyla ortaya koyduğu temel bir duygu biçimidir.

Öfke hayatımızın bir parçasıdır ve uygun ifade edildiğinde son derece doğal ve sağlıklı bir duygudur. Ancak öfke kendimize, çevremize ve ilişkilerimize zarar verecek noktadaysa kontrol altına alınmalıdır. 

Öfkelenmek kolaydır, ancak öfkeyi kontrol etmek zordur.

Öfkelendiğimiz zaman akıl ve mantığımızın kontrolü kalkar.

Öfkemizi kontrol edemezsek öfkemiz bizi kontrol eder.

Öfkemizin sonunda tamiri zor hasarlar oluşur.

Öfkelendiğimiz zaman, mutluluğumuzdan çalınan zamandır.

Her öfkenin bir nedeni vardır. Öfkenin nedenini doğru tespit edersek ve uygun teknikler kullanırsak öfkemizi kontrol edebiliriz. 

Öfkemizi kontrol etmek için neler yapmalıyız?

  • Öfkeyi ortaya çıkaran sorunu tanımlamak, bilgi toplamak
  • Kendisini ve çevresindekileri iyi dinlemek
  • Öfkeli düşünceleri sınamak
  • Zihinde canlandırmayla olayları ön görmek ve hazırlık yapmak
  • Öfkenin erken uyarı işaretlerini fark etmek
  • Ben dili kullanmak
  • Olayları yorumlamak yerine tanımlamak
  • Aynı olaya farklı açılardan bakabilmek
  • Beklentileri düşürmek
  • Şimdiye odaklanmak
  • Mola vermek
  • Kabullenmek
  • Hayır diyebilmek
  • Başkalarını affetmek
  • Kendini ortaya koymak
  • Anlaşmaya varmak
  • Çatışmadan kaçınmak
  • Empati yapmak
  • Özür dilemek